23 Ocak 2015 Cuma

10. GÜN






Bu gün son aşama bandajın çıkma günü. Artık rahatım çünkü tecrübe kazandım, bu da son aşama ve artık birşey kalmadı. Eşim bandajın üzerine alkol döküp nazikçe çıkarttı. Muayenemi yaptı. Burnuma nasıl masaj yapmam gerektiğini gösterdi. Her şey yolundaydı. Artık bitmişti. Bundan sonrası benim burnumu iyi korumam ve bakımını iyi yapmam.
Burun estetiğinden sonra dikkat etmemiz gereken konular:
- Öncelikle ben yüksek yatmaya ve yüzüstü yatmamaya devam ediyorum.
- Burnumuzu  darbelere karşı korumamız lazım. Özellikle çocuğumuz varsa hızla koşan, ani hareketler yapan afacanlara karşı zamanla koruma mekanizması geliştiriyoruz.
- Burnumuzu güneş ışınlarından korumamız lazım. Kış dahi olsa güneş kremi kullanın.
- Bir ay deniz, iki ay havuza girmeyeceğiz.
- 3 ay gözlük takmamamız lazım. Numaralı gözlük kullananlar lens kullanabilir.
- Benim gibi yazın  bir iki ay bekleyemem denize havuza girmeden duramam, güneş gözlüğü takmazsam güneşte başım ağrır diyorsanız  ameliyat tarihinizi ona göre ayarlayabilirsiniz.
- Burnun asıl şeklini alması bir yıl sürüyor. Masajlarımızı düzgün yapıp şeklini korumasını sağlamamız lazım.
- İşe başladım. Herkes çok doğal olduğunu, beni tanımasalar ameliyat olduğumu anlamayacaklarını söylüyorlar. Bu tam da benim istediğim şeydi çok mutluyum.

22 Ocak 2015 Perşembe

9. GÜN




 
 
Artık kendimi çok normal hissediyorum. Hatta bir ara okula arkadaşlarımı görmeye bile uğradım. Ameliyat düşünen arkadaşlarım beni görünce daha bi cesaretlendi. Ameliyatı düşünmeyen ama burnundan hoşnut olmayanlar bile ameliyata sıcak bakmaya başladı. Çok beğendiler. Ben asıl fikir sahibi olmak için bandajın çıkmasını, şişlerin inmesini beklemelerini söyledim. Ben bu konuda biraz temkinli davranıyorum.

19 Ocak 2015 Pazartesi

6.GÜN


Adım adım normale dönme aşamalarından biri de kalıbın çıkarılması. Kalıp çıktıktan sonra burnun ve yüzümün şekli ortaya çıkacak. Eşim kalıbımın bantlarına alkol dökerek önce gevşetti.( bu arada sürekli eşim eşim diyorum, garip oluyor ama yabancı gibi doktor da diyemiyorum. Nasıl ifade edeyim bilemedim ) Sonra kalıbı nazikçe kaldırdı. Şaşılacak derecede bir ağrı hissetmedim. Yüzüm hafiflemişti çok rahatladım. Aynada burnuma baktım. Şiş olmasına rağmen çok iyi görünüyordu. Sonuçtan çok memnundum. Ama şiş bir burun ve suratla kalıpsız kendimi çıplak gibi hissediyordum. Burnum ince bantlarla sıkıca bandajlandı. Bu beni rahatlattı.



18 Ocak 2015 Pazar

5. GÜN

Her geçen gün daha iyiyim. Şişlerim günden güne azalıyor. Hala sırt üstü ve iki yastıkla yatmaya devam. Yarın burnumdaki kalıp çıkarılacak.

17 Ocak 2015 Cumartesi

4. GÜN

 
 
Gece rahat uyudum. Tamponların çıkmasıyla daha rahat nefes alıyorum ve şişlerim baya azaldı. Gözlerimin altındaki morlukların rengi açıldı sarımsı oldu. İyi uyumamın etkisiyle kendimi daha iyi hissediyorum ama yine de fazla hareketten kaçınıp evde dinlenmenin tadını çıkarıyorum.

16 Ocak 2015 Cuma

3.GÜN : TAMPON ÇIKIYOR!

Tedirgin tedirgin eşimle hastaneye gittim. Her ayrıntısını sorup adamı bunalttım.
Daha önce söylediğim gibi tamponun rahat çıkması için burun deliklerinin temiz olması önemli. Ben evde burun temizliğini düzenli yapmıştım. Çünkü tampon çıkarken, burun girişi kuru ve sertse orayı zorlayarak çıkacak. Ama temiz ve esnek olursa rahat çıkacak. Eşim burun girişine uyuşturucu sprey sıktı. Önce sağ tarafı saniyeler içinde çıkarttı. Dediği gibi tampon esnek ve yapışmamıştı sadece burun deliğime göre biraz büyüktü. Ama esnek olduğu için pıt diye çıktı. Oh çok rahatlamıştım hiç acı yoktu. Püfür püfür hava akıyordu , süper! Eşim burayı aspire ederek temizleyecekti. Sadece ses çıkacak ve serinlik hissi olacak dedi. Hiç istemedim nerden çıkmıştı şimdi bu , tam rahatlamışken. Ama bunu yapmazsa eve gittiğimde burnumun tıkanacağını söyledi. İstemeye istemeye yaptırdım. Garip bir his ve sonuna doğru sıkıntı duydum açıkçası. Ama eşim hiçbir hastasının böyle tepki vermediğini, çok rahat yaptırdıklarını söyledi. Belki ben eşim olmasının rahatlığıyla böyle davrandım. Sol tarafımın tamponu çıktıktan sonra orayı aspire ettirmedim, açıktı burnum ne güzeldi, ne gerek vardı… Ama eşimin dediği oldu, tecrübeyle sabitti, evde sol tarafım tıkandı L Okyanus suyuyla sürekli nemlendirdim, pomadımı sürdüm. Hala dik yatıyorum.

15 Ocak 2015 Perşembe

2.GÜN

Şişlerim baya azalmış yanak bölgeme inmişti. Üst dudağım aşağıda kalmıştı. Üst dişlerim pek görünmüyordu. En çok buna gıcık oluyordum. Ağrı kesicimi antibiyotiğimi düzenli aldım. Pansumanımı düzenli yaptım. Burnumun nemlenmesi ve tıkanıklıkları açması için Okyanus suyunu sık sık sıktım.

İki-üç yastıkla sırt üstü yatmaya devam ettim. Uykumda yan dönersem diye korktum, şaşırtıcı şekilde yan dönmüyorum. Demek ki insan şartlanıyor.

Burnum tıkalı. Eşim aspire edeyim dedi ama yanaşmadım. Grip gibi burnum tıkalı, vücudumda kırgınlık var durumu…

Burnum tıkalı olduğu için rahat uyuyamadım. Horladım, tıkanıp sık sık uyandım. Eşime ayak diremeyip aspire ettirseydim rahat uyuyacaktım. Yine haklı çıktı. Tamponum yarın alınacağı için hem seviniyorum hem korkuyorum.

14 Ocak 2015 Çarşamba

EVE DÖNÜŞ

Ertesi gün eve dönüş için üstümü giyindim. Giyip çıkartırken burnuma temas olmasın diye fermuarlı kıyafet ayarlamıştım önceden. Bir süre hep böyle önden ilikli, fermuarlı veya açık yakalı kıyafetler giymeye özen gösterdim. Dışarı çıktığımda kendimi garip hissettim.

EVDE İLK GÜN
Televizyonun karşısında bir yer ayarladım. 2-3 yastık destekle, dike yakın pozisyonda yattım. Bol bol uyudum ve televizyon seyrettim. İçi jel olan soğuk göz pedlerini kısa süreli kullandım. Reynaud fenomeni yüzünden buz koyamamama  rağmen çok şiş değildim. Gözlerimin altı mordu ama şiş ve kapalı değildi. Demek ki buz koyabilseydim o da olmayacaktı, neyse.

Burnumdan arada sırada sızıntı şeklinde kan geliyordu, kağıt havluyla nazikçe siliyordum. Burnuma pansumanı düzenli yaptım. Bu çok önemli. Çünkü kan ve burundan gelen sıvılar katılaşıp gün ve gün kuruyup birikirse kontrolleriniz zor geçer. Tampon çıkarılırken burun kanatlarınız esnek olmaz.

Pansumanı şöyle yapıyoruz:
- Oksijenli suyu çay tabağı gibi küçük bir kaba alıyoruz
- Pamuklu kulak çubuğunu oksijenli suya batırıyoruz.
- Nazik ve dairesel hareketlerle burun girişimizi bu oksijenli pamuklu çubukla siliyoruz
- Oksijenli su kan pıhtıları olan yerlerde ısınma ve hafif köpürme yapar endişelenmeyin
- Yumuşayan kabukları yine pamuklu çubukla alabilirsiniz.
- Bu işlemi yaparken diğer elinizle kağıt havluyu dudağınızın üzerine koyun. Böylece oksijenli su ağzınıza akmaz.
- Yeni bir pamuklu çubuk alın. Ucuna doktorunuzun verdiği kremi (benim kullandığım Nasonem'di) bolca sürün. Burun girişlerinize bol bol sürün.
- Bu krem yağlı jelimsi olduğundan bir süre sonra eriyip akabilir. Ara ara burnunuzu kağıt havluyla hassas bir şekilde silebilirsiniz.

Daha ayrıntılı, adım adım görerek öğrenmeniz, uygulamanız için pansuman videosunu paylaşıyorum. 
Burun estetiği sonrası pansuman

Gece sırtüstü ve yine 3 yastıkla dike yakın bir pozisyonda uyudum. Sık sık uyandım. Günde 3-4 kere ağrı kesici aldım.

13 Ocak 2015 Salı

AMELİYAT GÜNÜ



Sabah aç karnına eşimin çalıştığı hastaneye gittim. Tahlillerimi önceden yaptırmıştım, anestezi doktoruyla görüşmüştüm. Odama gidip ameliyat kıyafetimi giydim. Damaryolum açıldı. Heyecanlıydım. Benim Reynaud Fenomenim ve Scloradermam var. Romotolojik bir hastalık. Bu durumda olup burun estetiği olan var mı bilmiyorum. En azından ben araştırdım bulamadım. Belki ben bu durumda olanlara bu konuda yardımcı olabilirim. Reynaud soğuğa hassasiyet demek. Damarlarım soğukta herkesten çok büzüşüyor ve kan, özellikle vücudun uç noktalarına ulaşamıyor (el, ayak, burun, kulak). El, ayak önce bembeyaz oluyor. Kan gitmeye başlayınca da mor oluyor. Ameliyatımı da buna göre planladık. Eşim AMELİYATIMI KAPALI YAPMAYA KARAR VERDİ. Ameliyat kapalı olunca burun ucu açılmayacağından oradaki damarlara dokunulmayacak, böylece kan ile beslenmede sorun olmayacaktı. Normal olarak ameliyathane soğuk. Bu yüzden ameliyatta ısıtılacaktım. Ameliyathaneye girdim. Isıtılmaya başladım ve tatlı bir uykuya daldım.


AMELİYAT SONRASI
Ben ameliyattan çok sonrası için gergindim. Ameliyattan çıkıp, odama gelişimi hayal mayal hatırlıyordum. Hala ısıtmaya çalışıyorlardı beni. Ağrım yoktu, uykuluydum ve burnum tıkalı gibiydi. Başımın yüksek olmasını özellikle istemiştim, kan genzime gitmesin diye. Kanamam da yoktu açıkçası. Peçeteyle silecek kadar bir sızıntı vardı. Uzun süre ısınmaya çaba harcadım. Elim,ayağım soğuktu, dolaşım az olunca parmağıma takılı olan aletten oksijenin az olduğunu görüyorduk. Bu yüzden arar ara maskeyle oksijen aldım.

Aynaya bakma ihtiyacı hiç hissetmedim. Çünkü yanıltıcı olacağını biliyordum, moral bozmaya gerek yoktu. Benim soğuğa hassasiyetim olduğu için (reynaud fenomeni) yüzüme buz uygulaması yapamadım. Normalde şişlik ve morartı olmaması için sık sık buz uygulamalısınız.
Hastanede bir gece kaldım. 45 derecelik açıda iki üç yastıkla uyudum. Yemeğimi çok rahat yedim. Isırma, çiğneme, yutma gibi hiçbir problem yaşamadım. Boğazımda hafif bir ağrı vardı. Burnumda silikon tampon olduğu için nefes alabiliyordum ama yine de tedirginlikten ağızdan nefes almayı tercih ediyordum. Ağrı kesici iğne damaryolumdan verilecekti gece boyunca, anestezi doktoru yazmış sağolsun ama ben istemedim. Ağrım şaşırtıcı şekilde yoktu, Minoset içtim. Antibiyotiklerimi içtim. Hafif sersem gibiydim sadece. Ayağa kalkarken, tuvalete giderken yardım aldım. Yürürken sallanıyorum gibi geliyordu o kadar.

18 Aralık 2014 Perşembe

AMELİYATA KARAR VERME

38 yaşıma kadar kemerli burnumla iyi kötü geldim. Burnumu hiç sorun etmedim. Güzel değildi ama benimdi. Burnu kemerli ama ameliyat olmayan ünlülerle kendimi avutuyordum. Barbra Streisand,, Tom Cruise, Merly Streep,Uma Thurman, Gérard Depardieu… Ama aklımın yerinde hep düzgün bir burunla nasıl görünürüm diye bir düşünce de vardı. Yaşla birlikte burnumun sağa doğru eğildiğini fark ettim ve burun ucundaki kıkırdağım da büyümüştü. Ortadan ayrık iki çıkıntı şeklinde görünüyordu. Eğik olan taraftan az nefes alıyordum ama işimi görüyordu. Gitgide burun ameliyatına sıcak bakmaya başladım. Artık burun ameliyatı olmuş ünlülere bakıyordum.

Eşim senelerdir  KBB uzmanıydı ve burun estetiği üzerine yoğunlaşmıştı.  O da bu zamana kadar beni yönlendirecek bir yaklaşım içerisinde olmadı. Eşimin hastalarının önce/sonra fotoğraflarını gördükçe “ben nasıl olurum acaba?” düşüncesi gelişmeye başladı.  Eşime burun ameliyatı olmak isteyen bir arkadaşıma eşlik ettim. Ameliyat öncesi sonrası fotoğraf çektirirken hadi bende çektirim bakalım nasıl olacak diye düşündüm ve çektirdim. Bilgisayar programında ameliyat sonrasında nasıl olabileceğimi gösterdi. Yüz yapıma göre hangi işlemlerle nasıl görüneceği açıkladı.
Merak edenler için burun estetiği simulasyonum (öngösterim) 





Ben ressam olduğum için ufak bir farkla burnun, yüzün nasıl değişeceğini çok iyi hissedebiliyordum. İnsanları çok iyi gözlemlerim. Ameliyat olduğunu, hatta ameliyatını plastik cerrah mı, KBB uzmanı mı yaptı hemen anlarım. Plastik cerrahlar genelde çok kavisli, kalkık yapıyorlar (kusura bakmasınlar ama aynı tornadan çıkmış gibi), KBB daha doğal… Ama son birkaç senedir plastik cerrahi de doğal yapmaya başladı.


Gördüğüm sorunlu ameliyatlı burunlar
Gözlemlediğim ameliyatlı burunlardaki sorunlar genelde şöyle:
Kavisin başlama yeri çok yukarda olursa burun çok uzun görünüyor.
Fazla kalkık olursa burun delikleri görünüyor ve domuzcuk gibi oluyor.
Böyle detaylarla eşimin kafasını şişirdim. Gözlemlediğim ameliyatlı burunlardaki sorunları eşime söylediğimde, bunların sebeplerini bana açıkladı.
Mesela burun mesafesi uzun burunlar; bazı burunlar kavisli olsa da yüzde çok uzun duruyor. Kavisin başlama yerine ve ucundan kısaltılmasıyla uzunluğun kısalabileceğini söyledi. Korktuğum ve gözlemlediğim her konuya hakimdi. Çünkü bu göz ve hissiyatla ilgili. Artık burnumu ona bırakabilirdim. (Kuaförlerde de öyle değil midir? Birçoğumuzun başına gelmiştir. Sen spor havalı bir küt saç kestirmek istersin. Adam sana anne kütü kesiverir. Arada çok az bir nüans farkı vardır. O da küttür o da küttür ama bu kesinlikle kuaförün vizyonuyla ilgilidir )
Eşim yapacağı işlemi açıklayarak yüzüme uygun burnu bilgisayar programında fotoğrafımın üzerinde yaptı. Sonuç çok iyi görünüyordu.

Siz burun estetik ameliyatına karar verdikten sonra doktor seçerken şunlara dikkat edin (benim işim kolaydı  :)  ) :
- KBB ya da Plastik cerrah, burun ameliyatını iyi ve çok yapan doktoru tercih edin. Özellikle burun üzerine yoğunlaşan ve çok ameliyatını yapan doktoru bulun. Plastik cerrahlar tüm vücutla ilgilenir burun kısıtlı yapabilir. KBB içinde de çok alanlar var. Kimisi boğaza kimisi kulağa kimisi buruna yoğunlaşıyor. Hatta bunların içinde bile yan alanlar var. Benim eşim şansıma burun ve yüz estetiğine yoğunlaşmıştı ve çok ameliyatını yapıyordu. J
- İnternetten araştırabilirsiniz.
- Burun fonksiyonlarını en düzgün şekilde yerine getirirken estetik olarak yapılabilecekler konusunda size karşı en dürüst olacak cerrah bulmak önemlidir.
- En doğru şekilde bilgilendiren, burunun nasıl olması gerektiğini konusunda en doğru yönlendirmeyi yapan cerrahı bulmak gerçekten önemlidir.
- İyi bir cerrah yaptığı burun estetik ameliyatlarıyla ilgili hastalarının ameliyat öncesi ve sonrası durumlarını fotoğraflarla gösteren bir portföye sahip olmalıdır. Karar vermeden önce cerrahın bu portföyünü görünüz.  Bu sonuçlara sizde ameliyat sonrası durumunuz hakkında öngörü sahibi olabilirsiniz.
- Özel tekniklere hakim ve tecrübeli olmalıdır. Gelişmiş burun estetiği tekniklerinde deneyimli olmalıdır.
- Doktorunuzu seçerken iyi araştırın. Göz alıcı bir web sayfası ya da basında çıkan haberlerle yetinmeyin. Eğitim aldığı kurumları, çalıştığı hastaneleri, daha önceki akademik çalışmalarını mutlaka inceleyin. Yerli ve yabancı kongrelere katılma sıklığının, bilgilerinin ne kadar güncel olduğunun bir göstergesi olduğunu unutmayın.